Galatasaray bu sene uç duyguların takımı olacak. ki benim istediğim de buydu, bizi çok mutlu ettiği kesin, her maç en az 3 gol atabilen bir takımdan bahsediyoruz, tribünlerdeki duyguyu geçen seneyle karşılaştırmıyorum bile, bütün aksaklıkları, küçük yanlışlıkları örten bir aile ortamı var, galatasaray futbol takımı öyle bir iş yapıyor ki, öyle naif ve kendini bilir, anlatır adımlarla sapasağlam yürüyor ki bu duygu amatör branşlara, basketbola bile yansıyacak diye düşünüyorum, geçen sene kızlar avrupa şampiyonu oldu, finalde futbol takımı da salondaydı, pek iplenmedi bu başarı ama, sanki avrupa şampiyonu olmamıştık da şerafettin tırısgeçer kupasını almıştık.
bu sene de Galatasaray'ın her türlü başarısına diş bileyen hakim kuvvetler daha da kuvvetlenmişler. objektif bildiğimiz ''yüzdeyüz futbol'' yorumcuları bile geveliyorlar lafı ağızlarında, aslında Galatasaray değil de karşı takım maçı veriyor gibi yorumlar yapmayı farz olarak görüyor bu abiler. aslında buna yürekten inansalar bir sorun yok, ne biliyim fanatiksindir ve Galatasaray'ın stadına küçüklüğünde topun kaçmıştır Galatasaray'dan nefret edersin bu anlaşılır bir tutumdur, yani gözün yoktur o yüzden körsündür ama bunlar gördüğü halde numaraya yatıyor komikleşiyorlar. oysa ki lucarelli-breitner bloguna yaptığım yorumdaki gibi galatasaray bu abilerin ''eline çok güzel veriyor'' verileri. yani elinizle yüzleşin abiler, ona muhtaçsınız kalem oynatıyorsunuz.
0 Yorum:
Yorum Gönder