ilk olarak netanya maçının, 6 golün ve aydın yılmaz'ın yaptığı 4 asistin gazıyla 'aydın yılmaz rising' demiştik. aydın o abartı performansı tabi ki durmaksızın sürdüremezdi ve sürdüremedi de. muhtemelen aynı aydın yılmaz performansını türkiye kupasında alt liglerden bir takım karşısında veyahutta yakında levadia talinn karşısında görebiliriz. aydın yılmaz niye arda turan'la aynı kategoride değil, işte bu sorunun cevabı bu gerçeğin altında yatıyor. aydın futbolu sevmiyor ve futbola inanmamış bir kişi bence, yani merak edip 70 lerin hollandasını,80'ler arjantin'ini, 98 dünya kupasını izlemiş midir acaba? sanmıyorum. tabi, sanmazken bir varsayım yapıyoruz belki fm'nin başında kalkmayan , bütün gününü evde ligleri takip ederek geçiren bir oyuncumuzdur aydın da. aydın'a neden giydiğrdiğimi de fazla anlamazken yazımızın asıl konusu uğur uçar'a geçelim.
daha önce de söylediğim gibi kadrolar sami yen'de okunurken 18' kişilik kadro mu okunuyor acaba diye düşündüm. emre aşık-güngör, volkan yaman ve bu isimlerin arasında beni en mutlu eden uğur uçar'la savunması zayıf ve alternatifsiz denilen takımımız ikinci bir dörtlü çıkarabiliyordu kadrosundan ki volkan hariç bu dörtlü maçı iyi götürdü diyebiliriz.
daha önce de söylediğim gibi kadrolar sami yen'de okunurken 18' kişilik kadro mu okunuyor acaba diye düşündüm. emre aşık-güngör, volkan yaman ve bu isimlerin arasında beni en mutlu eden uğur uçar'la savunması zayıf ve alternatifsiz denilen takımımız ikinci bir dörtlü çıkarabiliyordu kadrosundan ki volkan hariç bu dörtlü maçı iyi götürdü diyebiliriz.
uğur uçar'ı adam akıllı izleyebilmek düşüncesiyle gözümü sağ kanata çevirdim ve top sol kanattayken bile topu takip etmeyi bırakıp(özellikle ilk yarı) uğur'un nerede durduğuna dikkat ettim. bir kere keita'yla ilk kez oynayan bu çocuk dün çok iyi bir sınav verdi ve A+'yı kesinlikle aldı bizden, hücumcu bek diyorlar sabri için ve lakin ben bu maçta oynayan sabri olsaydı keita'nın bu kadar etkili olacağını düşünmüyorum. çünkü sabri rakip ceza sahasının önünde -çaprazda- topla buluştupu zaman önüne bakarak yalnızca o yapamadığı ortaları yapmayı deneyen bir adam, yani keita topu sürer, sabri bindirme yapar, sabri'ye top çıkarılır, sabri orta yapar ve aut olur, bu film burada biter. ama uğur mental yetenekleri yönünde-kusura bakılmasın- sabri'den bir kaç gömlek üstün bir sağ bek, bir kere top ceza sahası etrafında sağ kanattayken kullandığı bütün inisiyatifler oyunu genişletmek ve hücumdaki partneri keita'ya alan açmak adına yapılmış paslar, çalımlardı, çizginin dibine girip,dağlara taşlara bir orta izlemedik uğur'dan, aksine emre aşık ve güngör'ün topu oyuna sokmadaki yavaşlığı ve isabetsizliğini -volkan yaman'ında sürünen oyununda- giderebilecek tek kişi uğur'du. hava toplarında'da top kaybettiğimizi pek hatırlamıyorum, uğur'un kanatından gelişen tek bir atakda göremedik zaten, denizli yetenekli ayaklarından güray'la sonuç alamayınca, murat hacıoğlu'nuda soktu devreye ama nafile:uğur uçar rising!
2 Yorum:
Ben ardanın da izlediğini sanmıyorum. Ben türkiyede oturup rakibinin bir önceki haftaki maçını izleyen bir adam olduğunu düşünmüyorum. Bırak GS den Hagi geçti, Fenerden Anleka ve muadili yıldızlar geçti, Beşiktaştan da kötü olmasa da yıldızlar geldi geçti elimizde Bir emre belezoğlu var bu adamlardan bişi öğrenen onunda hali ortada haginin kötü yanları beyimizde iyi yanları yok ortada. Genel sıkıntımız herhalde bu geldikleri gibi kalıp gelişmiyorlar. Bu sebepten olsa gerek hiç bir kafa takıma oyuncu satamıyoruz. En büyük gurur kaynağımız Blackburn deki Tugay idi düşün gerisini. Elin gürcü kaladze si bilmem kaç sendir milan da. Ezik bir durum bir türk futbolsever olarak.
evet, türkiye'de ve aslında tüm dünyada bütün oyuncular için aynı durum geçerli. ama ben uğur'un verdiği demeçlerle futbolu çok seven biri olduğunu anlayabiliyorum, zaten futbolu sevmek tutup premier lig'te maç kaçırmamak falan değil, bu alameti olur ancak futbol sevgisinin lakin asıl sevgi mesela sahada somurtmamak olabilir!, benim kutsal saydığım, hayatımda pek çok şeyden çok sevdiğim takımın formasını giyiyorsun ama sahda somurtuyorsun mesela(aydın yılmaz)
bir haber daha okudum: aykut bizim kaleci, denizli maçı oynanırken gece klübündeymiş, resimleri falan var, yazmıştım daha önce aykut'la ilgili, gs'ye yakıştıramadığım bir oyuncuydu be her daim orkuncu olmuştum, mesela bir takımın, hemde galatasaray'ın parçasısın ama tenezzül edip maça dahi gelmiyorsun, sen futboldan nefret ediyorsun yani , bende senden.
Yorum Gönder