dahi anlamındaki ''de'' ayrı yazılmamıştır.
şansıda yeneriz.
dahi anlamındaki ''de'' ayrı yazılmamıştır.
27.9.09 | Etiketler: galatasaray, maç sonrası, nefretlik | 1 Comments
karlı bir gece vakti...
ölümden anlayanı ciddi bir yaprak
unutulacak diyorum, iyice unutulsun
neden büyük ırmaklardan bile heyecanlıydı
karlı bir gece vakti bir dostu uyandırmak
27.9.09 | Etiketler: alpaslan dikmen | 0 Comments
orcinal fm!
çoğu durumda orjinal ürün ekonomik bir tecavüz durumuna gelmiş halde, ama bağımlısındır ya bir gruba, bir takıma, bir oyuna, gözün görmez o oyun daha da büyüsün, takım zenginleşsin, grup daha iyi bir turne otobüsü alsın diye gider fakir cebinden o değerli paraları dökersin büyük, koca ve zengin mağazaların kasasının önünde. işte öyle bir şeydir bu fm mereti de. daha bıdıkken yazıcıoğu iş hanına gider cm'nin korsanını alırdık, ilk gün gözümüz bir numara büyüyünceye kadar oynardık, biraz daha büyüdük, boyumuz attı ve fazla kilolarımız vücudumuzda et, beynimizde bilinç olarak yayılmaya başladı, şimdi 10.000 imza taahüdüyle senin bizle 19 yıldır hemhal olduğumuz dilde konuşabileceğini öğrendik, herşeyinle türkçe olacaksın yani, spikerin gavurca konuşup, haberlerin tarzanca gelmeyecek önümüze, bildiğin anadilde anlaşacağız seninle. büyük açılım yani, fm açılımı. haydi gençler imzaya!
22.9.09 | Etiketler: aforizma, ajans | 0 Comments
armanın peşindeyiz...
özgür-santiago- kardeşimle msn konuşmalarımız uzun, dağınık ve zevklidir, bugün 'aga gel armaninpesindeyiz'de çiziktir dedi, bize de okeytoviç demek düşer tabi...hem burada,hem oradayım artık, birde supernatural diyorum.anlayan anladı.sam topsun olum.
22.9.09 | Etiketler: blog, santiago | 0 Comments
taksimden görülecek penaltı...
o penaltıyı görmemende tüm sarı ve kırmızı önyargılarımla artniyet arıyorum, sinirimden burayada yazıyorum, adını bilmediğim ablak suratlı hakem, ilker miydin meral miydin. bence meral, el değmemiş meral, bakire meral, geliyoruz meral...
edits:
dakika 62:meral abla'ya ilk cevabımızı nonda veriyor, upuzun,kalın bir cevap. daha da çirkinleşeceğiz....
dakika 89:meral abla ikize hamile....
dakika 90: shabani nonda shabani nonda....... gerisini ilker meral abla dolduracak, ali güneş'te sakatlandı, sağ eline dikkat et ali güneş...
3 atmadan geçmiyoruz abi, allah'ın ve cimbom'un hakkı 3.tövbe.amin.
21.9.09 | Etiketler: maç arası | 2 Comments
yugoslavya

içinden kaç küsür devlet çıkardın, hepsi birbirini gırtlaklayarak kendilerine nefes alacak bir alan açabildiler. lakin karadağ'ından bosna'sına işini ciddiye alan, güzel insanların ülkesi olarak, bizim 100 yıllık spor-kalkınma programlarımızı tokatlamayı hala başarıyorsun. türkiye'nin üstünde bir hayalet dolaşıyor, bu hayalet yugoslavya'nın hayaleti...
21.9.09 | Etiketler: aforizma | 1 Comments
tivittırımsı aforizma...
avrupa basketbol şampiyonusunda son 4'e kalamayıp finale çıkan iki takımı da yenen başka bir takım var mı acaba? ahmet hakan topsun olum. halk is shitting now...
20.9.09 | Etiketler: aforizma | 0 Comments
tetikçi pele...
pele düşene bir de ben vurayım demiş ve maradona'ya yine giydirmiş, ''attığı en önemli golü eliyle attı'' diyor abimiz. tabi fifa bayram yapıyor, maradona'sız bir dünya kupası onların işine gelir, sessiz, sakin, hiçbir hırçın ses, muhalefet yok, herşey fifa'nın ve tetikçisi pele'nin istediği gibi gidiyor yani. sonra diyor ki pele, maradona'nın sol ayağı yoktu, iyi de abicim diğer ayak hepimize bir ömür boyu yetmez mi, daha fazla ne istiyorsun pele, elindekinle yetineceksin.
yani şimdi el değmemişlik, dürüstlük, temizlik ayaklarına yatıp birde real madrid'e ''di stefano dünyanın en iyi topçusuydu'' deyip yalakalık yapmak nedendir, el değmemiş olabilirsin de maradona şuna ''bi değdirin derse'' arjantin kapına yığılır...
18.9.09 | Etiketler: aforizma, ajans, nefretlik | 0 Comments
yürüyeduran Galatasaray...
evet galatasaray ligin ilk 3 haftası tempoyu tavan yaptırarak rakipleri nasıl lord of the kamil yapabileceğini belli etti, o da yetmedi bir kaç haftadır rölantide giderken neler yapabileceğini gösteriyor, bilek hakimiyetiyle, oyunu okumayla açıklanamayacak birşeyler var bu takımda, ve şimdi fenerli medyaya hazırda ilk tokatlarını yemişken moğollar'Dan bir şarkı gönderiyorum: bi'şey yapmalı! hey:)
18.9.09 | Etiketler: ajans, galatasaray, uefa | 0 Comments
pau gasolina...
17.9.09 | Etiketler: ajans | 0 Comments
çaykovski
16.9.09 | Etiketler: şiir | 0 Comments
rıdvan dilmen blog açsın #2
rıdvan ''yüzdeyüz'' dilmen'in objektif görünümlü tarafgir yorumlarıyla ilgili blog açmasını önerdiydik. daha demin ntv spor'da rastgelirken abimizin yine bombaladığını gördüm. teoriyi en bilimsel ve en ''yüzdeyüz'' şekliyle özetlersek:
1*serdar tatlı çok objektif bir hakemdir
2* Galatasaray 96-00 yılları arasında 4 kere şampiyon olmuş ve bu süreçte 68 iç saha maçı yapmıştır.
3* tek objektif hakem serdar tatlı bu maçların hiçbirinde görev almamıştır.
çıkan sonucu diliyle ekranlar önünde söyleyemiyor tabi rıdvan abi, hatta tepki çekmemek için fener ve beşiktaş içinde şampiyon oldukları birer sezonda aynı durumun oluştuğunu söylüyor, ama bunlar artistik salvolar olarak kalıyor, rıdvan abimiz aklınca bendeniz eşşeğin kulağına kar suyunu kaçırdı ve bize o 4 yılı sorgulatmak peşinde ee tabi objektiflik için de fener ve beşiktaş istatistiğe ucundan bir sezoncuk dahil olacak.
rıdvan abimizin bu tutumu bu kadar abartılacak bir tutum mudur, kendisinin daha önce inceden inceye belli etmeye başladığı galatasaray korkusu ve bu korkudan mütevellit gizli hırçınlığı sebebiyle dikkate şayandır efendim.
ikinci bir çarpıtma rijkaard'ın beşiktaşın süpersonik Galatasaray maçı kadrosuyla ilgili yaptığı ve ''ben böyle kadro beklemiyordum, bu yüzden arda ve adnan sezgin'le de fikir alışverişinde bulundum. tabi ki beşiktaş bilinen bir takım ve oyuncuları bilinen oyuncular, ama fikir alışverişinde durumu tam olarak çözümlemek için sakınca görmedim'' şeklinde özetleyebilecğeimiz açıklamalarını, rijkaard'ın türkye ligi'ni yeterince tanımadığı ve yanına türk yardımcı antrenör istememesinin bir hata olduğu şeklinde yorumlaması oldu. doğruyu söyle rıdvan abi, Galatasaray'da mı çalışmak istiyon.stop.
16.9.09 | Etiketler: aforizma, ajans, rıdvan dilmen | 2 Comments
nefret ettiğim anlar...
yoğun ilgim futbol ve basketbola çevrili, lakin bizde az biraz yürosport, ne bilem the sun, l'equipe takılıyoruz. sahada sarı-kırmızılıların yenilgisini görmek dışında nefretimi almaya hak kazanan başka tarifsiz anlarıda görüyor bu gözler, yaşıyor bu gönül. bunlardan birini monte edeyim dedim, brawn gp abi, jenson button'uyla, barrichello'suyla bu sene sebepli, sebepsiz nefretimi kustuğum takımlardan.
brawn gp benim gözüme fener gibi gözüküyor ilk kurulduğundan beri, kötüsü bu brawn denen herifçioğlu ferrari'nin başındayken epey güldürmüştü benim bıdık yüzümü, ama bir mustafa denizli effect var adamda, alttaki tabloyu görmekten kurtulmuştuk birkaç yarıştır, dengesi şaşmıştı brawn gp'nin lakin monza'da yine duble yaptılar,
özet olarak: brawn topsun oğlum...
16.9.09 | Etiketler: nefretlik | 0 Comments
blogger sapıtmaktadır...
bir pislik var blogger'da, ultrasurf'u açıp kapama manyağı oldum ulan, bir ara yalnızca benim bloga giremiyordum ki bu tahammül edilebilirdi, sonra kimi bloglara, sonra tüm bloglara erişememe derdi. neyse işte, santiago daha önceden ultrasurf önerdiydi baştada yazdığım gibi, onu kullanıp dolaylı olarak geziyorum, tabi şuanda girebildim aracısız, çöpçatansız, direkt bir şekilde...ama blogger akıllı olsun, çözüm bulsundur efendim...
16.9.09 | Etiketler: blog | 1 Comments
baros'un eski rekorlarından...271km/h
Fransa'nın doğusundaki Ain bölgesinde Ferrarisiyle radara giren futbolcu, kendisini çeviren trafik jandarmasına, "Arkadaşıma motorun sesini dinletmek istemiştim..." dedi.
130 km hız sınırı bulunan bölgede 271 km hıza çıkan futbolcunun otomobili parka çekilirken ehliyetine el koyuldu. Futbolcu, bir-iki hafta içinde mahkemeye de çıkarılacak.
15.9.09 | Etiketler: ajans | 0 Comments
fener'in milli takımı volüm tri
15.9.09 | Etiketler: aforizma, basketbol | 0 Comments
aşşağı kasımpaşşağı..
14.9.09 | Etiketler: ajans | 1 Comments
burkina faso...
adından mütevellit belli geyiklere maruz kalmış bir ülke burkina faso, adında bir falso yok esasında, söylenişi saçmalama anlarımızda ettiğimiz kelimelere çok benziyor, puronansieyşın diyor ya gavurlar abiler oradan kaybediyor yani.
lakin milli takımlarının sorunu daha büyük gibi gözüktü bu fotoğrafa baktığımda, yani bir olmamışlık, memnuniyetsizlik var herşeyden öte, o kadar yoksulluk içinde, mükemmel forma dizaynları, modern kombinasyonlar bekleyecek kadar öküz değiliz ama abi sol başta duran amadou toure'ye bakınca bile beni bir gülme alıyor, halının ortasına işemiş bebek gibi durup bakıyor, bol formasıyla. artık bende biraz burkina faso'luyum...süpersiniz lan...
14.9.09 | Etiketler: aforizma, ajans | 2 Comments
ciddi takımla maç yapmayan ''ciddi'' takım
aynı abiler tuttukları kimi takımların sidik zoruyla kazandığı maçlar karşısında öyle heyecan yapıyolar ki sevinçten altını ıslattıklarını, kaka, sümük deryası içinde yüzdüklerini düşünüyorum. korkmayın olum fazla acımayacak...
14.9.09 | Etiketler: aforizma, galatasaray | 1 Comments
deniz çoban...
maşallah fener'li arkadaşlar hakemin ensesine şaplak atmak hariç her türlü pozisyonun içine girmişler...deniz çoban'ın sakatlanmaması şans olmuş, önündeki maçlara baksın artık...
notnotnot:bu bir komplo teorisi değildir...
14.9.09 | Etiketler: ajans | 0 Comments
eylül...
13.9.09 | Etiketler: aforizma, metin oktay | 0 Comments
bende şimdi birilerine tam kafa atmak isterdim
serhat ulueren adlı cacık abimiz kendisinin belirtiğine göre-reklamlarda özellikle mi o sahte sırıtışları atıyor,or?- objektif ve tarafsız gazete çıkaracakmış. objektif'i anladık ama tarafsızı anlayamıyoruz.
tamam anlatım bozukluğu yapılagelen hatta yapılması zamanla şirin gelen birşey ama sen reklam çekiyorsun be abicim, yani evde çocuklarınla izleyeceğin aile videosu veyahutta yalnızken izleyeceğin başka özel çekim vhs'lere benzemez bu. alemin iskender pala'sı ben değilim tabi bana ne istediğin galat-ı meşhur'u montele belleğine lakin senin ve ekibinin gazete çıkaracak olması medyadan soğumama, gazete aldığım bakkala nefretle bakmama sebep olacaktır.
anlatım bozukluğunu geçtim yani senin o kalemi, aklı, vicdanı bozuk insafsız elemanların ortaya karıştırmayı ya gerçekten başarırsa...bende şimdi birilerine tam kafa atmak isterdim serhat, sen de volkan demirel'den sonra kendine yer ayırtmışsındır, efferin,stop.
11.9.09 | Etiketler: aforizma | 0 Comments
yardımın gerekiyor kadıköydeyim stop.
11.9.09 | Etiketler: deplasman, kadıköy, şiir | 1 Comments
çerçöp transferler#2
petrol kuyun varsa herkesi alabilirsin, abramoviç'in futbola kazandırdığı hepi topu bu insanfsız gerçektir. lakin kendisi üç kuruşta bile hile hurdaya başvurduğu için şimdi 1 sene eli kolu bağlı oturacak...tuttu yani abramoviç...arda turan'ın chelsea'ye gitmeyeceği de garantiledi ona rahatladım:)
şimdi bu abimiz benim kankamdır mutlaka ben alacam diyerek shevchenko'ya da 45 milyon euro bayılmıştı, lakin sheva ingiltere'ye pek bayılmadı, chelsea'ye transfer olana kadar bence dünyanın en iyi üç futbolcusu içerisinde kesinlikle yer alan bu adam şidmi sessiz sedasız ülkesinde, abramoviç'de yatında keyif çatıyordur, petrol kuyusu patlayasıca...
10.9.09 | Etiketler: çerçöp transferler | 0 Comments
n'oluyo lan, arjantin:0-paraguay:1
10.9.09 | Etiketler: ajans | 1 Comments
aga biz ne oynuyoz
tanjevic'in milli takımı yüzümüzü güldürdü sağolsun, lakin şuan bosna'da bir maç oynanıyor, bizim için grubun kimi hatalarımız sonucu en önemli maçı konumuna geldi, oysa ispanya'yla oynadığımız iki maç kader maçları olmalı ve oradan işi koparmalıydık, ki buna da tahminimden daha çok yaklaştık,buradaki maçta 1-1'den sonra tribünlerin ve takımın maçı bırakmasının, yediğimiz 2.golün cezasını çekiyoruz aslında...
bugünse zevksiz bir halı saha maçı izliyor gibiyim ilk 10 dakika güzel güzel izliyordum maçı 15.dakika'da sıkıntı basmaya başladı, ersun yanal dedi ya çıkarken top kaptırıyoruz, acaba çıkarken top kaptırmadığımız oldu mu?
tribünlerde anlamıyor ne olduğunu burası mıydı bosna'nın en ateşli taraftarına sahip şehir, stad, baba kalsın o zaman... arda'ya falan top gelecek, çaprazda çalım şut gol, bu mu?, bunu mu oynuyoruz, kötüsü bunu da oynamıyoruz...aga biz ne oynuyoruz o zaman, hadi bizler ayşe'yiz, mehmetiz ulan!
9.9.09 | Etiketler: aforizma, maç arası | 0 Comments
gönlümüzün bütün vayt rebit'lerine
woodstock, tarihin en karizma kadın solisti sahnededir, jefferson airplane, esasında albüm kayıt daha kalite, ama ben bunu koymak istedim, boru değil woodstock abi, nasıl söylesen güzel gelir orada, huzurlarınızda grace slick'in süpersonik, efsunlu sesinden:white rabbit...
Jefferson Airplane - White Rabbit
9.9.09 | Etiketler: müzik | 2 Comments
fener'in milli takımı volüm tu
9.9.09 | Etiketler: aforizma, basketbol | 0 Comments
üfle de geçsin!
dostoyevski romanlarında tıp bilimine, bilimin halka soğukluğuna güzel çakardı, inanmıyordu tıbba adam, reklam, ambalaj işi çünkü tıp, domates bir zararlı oluyor, bir hayat kurtarıyor, ketçapı ilaç diye satmış yüzyıl önce tıp bilimi,yuh yani,
bugün yediğimiz haplar, iğneler bir yüzyıl sonra ayrı bir makara konusu olabilir yani..nereden geldik, nadal çeyrek finale kaldı kalmasına ama maçta sakatlanmış abimizin nadal'a müdahalesi biliminin ötesinde, anamızın yöntemi:üfle de geçsin!
8.9.09 | Etiketler: aforizma, ajans | 0 Comments
fener'in milli takımı
polonya'da tanjevic'in 12 dev adamını izliyoruz, bizim değil, takım olma geyiğiyle 3 senedir kendi deneysel basketbolunun arka bahçesi olarak kullanıyor milli takımını abimiz. mükemmel bir imkan adam hem ülkerfener'i çalışıtırıyor, maddi imkanlar had safhada, toruna çikolata,çiklet bedava, hem aralarda sıkılmıyor üstüne para alıp milli takım'da egosunu dolduruyor. bu topraklar mehmet okuru yetiştirdi mesela ama tanjevic'in takımına uygun değildi all-star oyuncumuz...tabi işler kötüye gidince bunu yazmaktansa litvanya'ya karşı ilk devre başa baş oyunumuz sonrası yazayım dedim bunu, kaldı ki genel olarak işlerin iyi gittiğini söylemek iyi bir hayal olur yani...devamı gelir bu yazıların, fener'in milli takımını, önündeki milli sıfatı dolayısıyla seviyoruz, fener kısmı törpülenir elbet, amin.
7.9.09 | Etiketler: aforizma, basketbol | 1 Comments
sessiz ve kederli #7
''dünkü maçtan önce rosario'da stat önündeki kuyruk, aslında o an heyecanlı ve umutluydular ama maçın sonucunu göz önünde bulundurursak sessiz ve kederli bir kalabalığa bakıyoruz demektir.''
6.9.09 | Etiketler: sessiz ve kederli | 0 Comments
suudi arabistan şampiyon olur!
popülasyonu en düşük olan taraftar topluluğu, sessiz, sakin maçları, yedikleri golleri izlerlerdi, hatırlıyorum 2002 dünya kupasını, almanya8-0 yenmişti suudi arabistan'ı, arada bir her hallerinden zengin, en az bir petrol kuyusuna sahip oldukları anlaşılan abiler ve zevceleri maçı otura otura izliyorlardı. ama bu resmi görünce eğer bu abimiz iki tane de kanka bulursa bağırtıyı duyabiliriz milli takım tarihinde, şampiyonluktan bile değerli şu abi.
6.9.09 | Etiketler: ajans | 0 Comments
dünya kupasıca
başka bir grupta olsa yürekten destek vereceğim bosna milli takımıyla ölüm-kalım savaşına girdik, ermenistan'ı tutturuyor bu tablo bize, gerçi ermenistan ile devlet olarak bir alıp veremediğimiz yok, fakir insanların, fakir ermeni halkının yaşadığı bir yer ermenistan, zenginleri yurt dışına kaçıp kendi siyasi-ticari rantları için 'soykırım politikası' güdüyorlar, ermenistan'Da yaşayan halk genelde bu politik pompalamanın yetiştirdiği yurttaşlar. neyse nerelere geldik, bosna hersek yendi ermenistan'ı yarasın, allah kabul etsin.
şimdi elimizde kala kala 3 maç kaldı, hepsini alacağız, bunu hissediyorum ve takımımızın en büyük silahı moral bütünlüğü sağladık gibi, felaketten mucize çıkarmak bizi kamçılayan birşey, normali bu değildir biliyorum ama dünya futbolu'na böyle takımlarda lazım, yani çek cumhuriyeti'ne 2 gol avans verip 3 gol atacak bir takıma da ihtiyacı var dünya futbolunun.:)
buradan dünya kupasına gidersek, hikayesi olan bir takım olacağız, büyük bir hikayemiz olacak, bunu istiyoruz, kardeşim bosna'yı bile elimin tersiyle itmek istiyorum, sırasıyla kendimizi, estonya'yı ve ispanya'yı tutacağız yani, başka şeyi tutmaktansa.tövbe.amin.
5.9.09 | Etiketler: aforizma | 0 Comments
seyrantepe ihalesi 9 eylül'de, olleyyy!
5.9.09 | Etiketler: ajans | 0 Comments
iş yetenek işi
milan'ı da sevmiyoruz ama herşeye rağmen o ligin en değerli futbolcusu ronaldinho'dur abi. topa tutkuyla, merakla bakmaya başladığı vakit, milan'ın bu sene makus gideceği garanti olan talihini değiştirecek kudrete sahip.
4.9.09 | Etiketler: aforizma, ajans | 1 Comments
ikimiz bir fidanın...
dünyada maradona'dan mutlusu var mıdır arjantin sahadayken? sevgilisine kavuşan bir adam, oruçluya gelen bir iftar, hastaya gelen şifa gibi maradona için arjantin. yani entarnasyonel bir adam maradona ama kendi enternasyonelinin kalbi de beyni de hatta diğer bütün gerekli organlarıda arjantin.
''yalnız ve sevgili'' ülkesi yani, hazırlık maçında atılan bir 3.gol sonrası bile benzerini ancak dünya kupası yarı finalinde falan görebileceğimiz, oyuncuyla adeta seviştiği, temaşanın zirvesine ulaştığı bir sevinci vardı ki.
yani söylemiştik maradona arjantinliler için fazlaca zaafı olan bir tanrı. katı katolik arjantinliler bile maradona'nın isa'nın bir tasavvuru olabileceğini düşünmüştür muhakkak. bu adam hakkında bu sözleri söylememin ateşleyicisi yukarıdaki resim oldu, bende sonra kendi resimlerime baktım, aile albümlerine falan, bebeklik dönemi hariç bu kadar mutlu olduğum bir fotoğrafa rastlamadım, rastlanamaz da zaten, yanak yanağa vermiş iki arjantinli büyük futbolcu birbirlerine olan enteresan aşklarını gösteriyorlar bize, tam ortalarında da arjantin.
3.9.09 | Etiketler: aforizma | 0 Comments
bülent uygun fm 2010'u bekliyor!
bülent aaabi, malum teknolojiden anlayan, türbülans bilmemne antreman metodunu türkiye'ye sokan adam, bir gün sırf şu metod için sivas'a gidesim var, dördüncü boyutu keşfetmiş gibi konuşuyor çünkü bülent aabi.
herve tum, kamanan, bilica derken çerez paralara çıtır oyuncular da aldılar geçen senelerde. yani gerçek takdiri hakeden işlerdi hepsi. lakin bu sene bülent aabinin database'i küçülmüş ve türbülansa giren antreman çok amaçlı, oynar başlıklı bilmem ne metodu yere çakımış olsa gerektir.
bouzzaza transferi var ki dillere destan, bilica'nın gönderilip yürüyen bomba yasin'in alınması, geçen sene mehmet yıldız'ı forvet oynatan ve sistemi onun üstüne kurulu takımın mehmet'e alternatif ersen'i alması, oynatması burnu havalarda gezen aabimizin yeryüzüne sert bir iniş yapmasına neden oldu. tabi bu arada adını bilmediğim, kara, yağız abiler almaya devam ediyor sivas, gabon'dan Zita Mbanangoye (kopi pest) bülent aabinin son bombası olacak, ki kendisi çoktan beridir pimi çekilmiş bombalarla dolaşmaya başladı.
bir gün devre arasında takımın taktiğini değiştirerek maçı kazanan bülent aabi, devre arasında bilgisayar programı yardımıyla maçı yeniden oynattıklarını ve bilimin verdiği bu güvenle taktiği değiştirdiğini, maçı kazandıklarını söylediydi. valla ben bir tek böyle program bilirim o da fm'dir, ve sivas'ın kötü gidişi'de fm 2009'un eskimesi nedeniyle gerçekleşmiş olsa gerektir.
yeni scouting, yeni oyuncu özellikleriyle fm 2010'u bekliyor bülent abimiz. huge databese bülent aabi!
2.9.09 | Etiketler: aforizma, ajans, bülent uygun | 3 Comments
hoşçakal orkun, kara orkun, deli orkun...
Kulübümüz, Manisaspor formasını giymekte olan milli kaleci Ufuk Ceylan ile 5 yıllık sözleşme imzalamıştır.Yeni oyuncumuz Ufuk Ceylan'a hoşgeldin diyor, sarı-kırmızı formala üstün başarılar diliyoruz.Kulübümüz futbolcularından Yaser Yıldız, Mehmet Güven ve Orkun Usak, bonservisleriyle birlikte Manisaspor'a verilmiştir.
1.9.09 | Etiketler: aforizma, ajans, galatasaray, orkun uşak | 0 Comments
rijkaard-efsanenin doğuşu
- Ne zaman teknik adam olmaya karar verdiniz?
“Futbol oynadığım yıllarda aklımda teknik direktörlük fikri yoktu. Futbolu bıraktıktan sonra da durum farklı değildi. Jübilemi yaptıktan sonra Fransa'ya yerleştim. Sonrasında Hollanda Milli Takımı, ve Milan'dan maçlara davetiye almaya başladım. Derken kendimi televizyon karşısında sürekli izlerken buldum. Her maç sonrasında kafamda bir sürü fikir birikiyordu. Nasıl daha iyi oynanır, futbol nasıl gelişir, bunun üzerine kafa yoruyordum. Sürekli futbol izleyip, futbol konuşmaya başlayınca fikrim değişmeye başladı. Üst düzey bir teknik adam olmam gerekmiyordu, tecrübelerimi gençlerle paylaşmak bile önemli bir katkı olabilirdi. Tam o sırada Hollanda Federasyonu Elit Eğitim Kursu adında özel bir kurs başlattı. Bu kursa ancak Avrupa'da üst düzey başarılar yakalamış eski oyuncular katılabiliyordu. Koeman, Kroll, Gullit ve Neeskens'le birlikte ben de bu kursa katılmaya karar verdim. Orada bir yıl eğitim gördükten sonra teknik direktörlük belgesi aldım. Bu benim için büyük bir şanstı. Sadece bir yılda sertifikamı almıştım. Önceleri sadece altyapılarda çalışmayı düşünüyorum, A takımlar beni pek çekmiyordu. Fakat lisansımı aldıktan bir hafta sonra Hiddink beni aradı ve Hollanda Mili Takımı'nda Neeskens ve Koeman'la birlikte yardımcı antrenör olmamı istedi. İyi bir deneyim olabileceğini düşündüm ve kabul ettim. Sonrasında işler farklı gelişti ve Hiddink istifa etti. Bir şekilde Hollanda Futbol Federasyonu bana A Milli Takım Teknik Direktörlüğünü önerdi. Ben de kafamdaki tereddütleri gidermek için Cruyff ve Michels'le konuştum. Her ikisi de riskli bile olsa iyi bir fırsat olduğunu söyledi. Yani aslında ben böyle bir koçluk kariyeri düşünmüyordum. Her şey benim dışımda gelişmişti.”
hep diyorlardı federasyonun resmi dergisi tam saha falan fişman, ilk defa işe yaradılar yahu, röportajın tamamı için jeton alıp tıklayın
1.9.09 | Etiketler: ajans, galatasaray | 0 Comments
uyum sorunu
dünkü maç galatasaray'ın idare etme, rölanti halindeyken ortaya koyduğu futbolu görmemiz açısından iyi bir örnek oldu aslında. ki bu halde bile 2-0 gibi net bir skor aldık ve son dakikaları rahat rahat, ''hadi ulan'' nidalarıyla izlemeden keyifli bir şekilde geçirdik. tabi medyadaki yorumlara baktığımızda galatasaray'ın ilk yarıdaki oyunun sorumlusu 'oyun kurucu' olarak maça başlayan elano olarak gösterilmiş ve sevdiğimiz klişelerden uyum sorunu'da yanına yapıştırılmış.
tabi bu yorumları gemicilik tabiriyle kıçından okursak, elano'nun doğru bir yolda olduğunu görebiliriz, demek ki elano oyun kurucu olarak ve hatta takıma yeni gelmiş bir oyun kurucu olarak o kadar çok sorumluluk almış, topla oynamış ki, ilk yarıdaki kısır oyunun tek sorumlusu olmuş. ee bukadar inisiyatif aldıysa ortada uyum sorunu olmaması gerekir, böylece medyadaki bu haberler kendini sıfırlamaktadır. 'yutan eleman' yani medya, yutacak birilerini hep ararlar.stop.
1.9.09 | Etiketler: aforizma, galatasaray, maç sonrası | 0 Comments